Bir Google Gizemi Daha

Bir Google Gizemi Daha 

Korumasız kameralar Google'da açığa çıktı!

Google'da keşfedilen bu "garip şey" sayesinde dünyadaki birçok güvenlik kamerası elinizin altında...


Bu haberde okuyacağınız ufak numaranın nasıl çalıştığını kimse bilmiyor. Bunun ormal bir durum mu, yoksa bir açık mı olduğu konusunda da herhangi bir açıklama yok. Ama Google'da keşfedilen bu yeni numara, sanırız önümüzdeki günlerde çok ses getirecek.
internet,google,search,web,security cameraGoogle sayesinde dünyanın farklı yerlerlerindeki korumasız ağ kameralarını seyretmek ve hatta kontrol etmek mümkün hale geliyor. Bunun için tek yapmanız gereken ise Google aramasını açıp tam olarak şunları yazmak:
inurl:"ViewerFrame?Mode=" -inurl -intitle
Arama sonuçlarından istediğiniz bir bağlantıya tıklayarak canlı görüntüyü seyredebilirsiniz.
Bakalım Google, konu hakkında bir açıklama yapacak mı?

Dünyanın en hızlı bilgisayarı Çin'de!!!

Dünyanın en hızlı bilgisayarı Çin'de

Çinliler, dünyanın en hızlı bilgisayarı olan Xray XT5 Jaguar'ın ayağını kaydırıp Tianhe- 1A bilgisayarını üreterek rekor kırdı. 
Haber, Pekin'de yıllık HPC toplantısında bugün tanıtılan, Tianhe- 1A bilgisayarı 2,507 petaflop performans göstererek dünyanın en hızlı bilgisayarı oldunu kanıtladı.
Tianhe- 1A'dan önceki en hızlı bilgisayar olan Cray XT5 Jaguar ise 224.162 Opteron işlemciler tarafından desteklenmekteydi ve 1.75 petaflop performans
göstermişti. Ulusal Savunma Teknolojileri Üniversitesi tarafından tasarlanan Tianhe- 1A bilgisayarında, yeni performans rekorunu kırmak için 7168 adet
Nvidia Tesla M2050 GPU ve 15336 adet Intel Xeon işlemcileri kullanılmış. Maliyeti 88 milyon dolar olan Tianhe- 1A'nın ağırlığı 155 ton ve sistemin
tükettiği elektirik 4,04 megavat.
Nvidia göre, Tianhe- 1A büyük ölçekli bilimsel hesaplamalar için erişme açık bir sistem olarak kullanılacak.

Dünyanın süper bilgisayarları arasındaki yarışta ABD'nin tacını Çin devraldı.
Çin'in Tianhe-1A adlı süper bilgisayarı saniyede 2 buçuk trilyonu aşkın hesap gerçekleştirebiliyor.Tianhe-1A, en hızlı bilgisayar ünvanını ABD'nin
Tenessee eyaletinde yer alan Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı'ndaki XT5 Jaguar adlı bilgisayarın elinden aldı.

Her iki yılda bir yayımlanan ve dünyanın en hızlı 500 süper bilgisayarının sıralandığı liste, Çin'in bu çıkışıyla önemli bir değişikliğe uğruyor.
Listeyi hazırlayan uzmanlardan biri olan Tennessee Üniversitesi'nden Profesör Jack Dongarra, Çin'in en hızlı süper bilgisayara sahip olduğu iddiasının doğrulandığını açıkladı.
BBC'ye mülakat veren Profesör Dongarra, geçen hafta Çin'e giderek süper bilgisayarı yerinde görüp denetlediklerini aktardı.
Profesör Dongarra'ya göre Çin'in süper bilgisayarı, ABD'deki rakibini kayda değer biçimde geride bırakmış durumda, çünkü işlem yapma hızı neredeyse yüzde 50 daha fazla.
Tianhe-1A, buzdolabı büyüklüğünde 100 kadar dolaptan oluşuyor ve toplam ağırlığı 155 tonun üzerinde.
Tianjin kentinde kurulu olan Tianhe-1A, Çin'in petrol şirketinin işlemlerine ve hava tahminlerine hizmet veriyor.

Facebook telefonu haftaya piyasada!!!

İddiaya göre HTC tarafından hazırlanan Facebook markalı akıllı telefonlar bir hafta içinde Avrupa ve Amerika'da satışa çıkacak. 


Haber, Uzun süre inkar edildikten sonra geçen ay su yüzüne çıkan 'Facebook markalı telefon' projesi, haftaya cisme bürünecek. İntrnet sitelerine düşen 'doğruluğu yüksek' haberlere göre htc tarafından geliştirilen ilk modeller, haftaya ABD ve Avrupa'da piyasaya verilecek.
Facebook marjalı telefonun üreticisi HTC, geniş ve çoklu dokunmatik ekranlı telefonlarda Android işletim sistemi kullanıyor. Ancak arayüz, Facebookmesajlarına ulaşma, güncellemeleri görme ve mesaj gönderme işlevlerine sahip kısayolları taşıyacak. Ana ekranda aynı zamanda Facebook üyesinin mesaj duvarı duracak.
İstenirse cihazın GPS'i sayesinde Facebook'ta yer güncellemesinin eş zamanlı olarak yapılacağı, çekilen fotoğraf ve videoların tek tuşla, optimize edilimiş şekilde Facebook'a gönderilebileceği belirtiliyor. Telefon sahibi, ayrıca, haber kuruluşları başta olmak üzere favori Facebook sayfalarındaki gönderileri anasayfada eşzamanlı olarak izleyebilecek.
Henüz kesinleşmese de telefonda bulunacağı söylenen kızaklı qwerty klavyede de, Facebook kısayol tuşları olacak. Telefonun Facebook markasını taşıyacak.

Ateş ölçebilen ayna!

Bir Japon firması herhangi bir temasa gerek kalmadan ateş ölçebilen ayna icat etti 


Haber, Japon teknoloji üreticisi NEC Avio firması, vücut ateşini ölçen aynayı tanıttı. Ayna, bakan kişinin ateşini anında ölçüyor, derecesini, elektronik bir ekran olan yüzeyine yansıtıyor.

Ateşin ölçülebilmesi için, herhangi bir temas kurulması gerekmiyor, aynaya bakmak yeterli.

Biri 1180, diğeriyse 1440 dolar olan iki ayrı modelde satışa sunulan "Thermo Mirror" aynaya bakan kişinin ateşi normalden yüksekse, alarmla haber veriyor.

Görmeyen gözler için saat

Görmeyen gözler için saat

Görme engelliler için dizayn edilmiş Haptica Braille adı verilen kol saati 

Teknoloji, özürleri hafifletmeye devam ediyor. Görme engelliler için dizayn edilmiş Haptica Braille adı verilen bir kol saati. Görmeyen gözlerin, zamana dokunmasını sağlayan analog göstergeli elektronik tabanlı saat,  görme özürlülere özel evrensel rakam kodlarını kullanıyor. Bir butona basıldığında zamanı söyleyen dijital saatler düşünüldüğünde Haptica Braille’nin gereksiz olduğu düşünülebilir ama gürültülü bir sokakta dijital bir gırtlaktan çıkan sesi işitmenin oldukça zor olacağı da unutulmamalı.  Amerika doğumlu Alman tasarımcı David Chavez tarafından dizayn edilen 4 dijit haneli saat,  şık tasarımı ile gayet iyi görebilen insanların bile takmak isteyebileceği tarzda ve sürekli yeni trend arayışında olan kişilere de hitap edebilir.
Oldukça faydalı olabilecek konsept kol saatinin seri üretimi için henüz kaynak bulamayan David, bu tip ürünlere kaynak yaratmak isteyenlerin toplandığı  yeni nesil ticaret ve patronaj form örneği olan Kickstarter.com sitesindeki  destek bekleyen projeler listesine,  Haptica Braille kol saati projesini 150 bin dolar biriktiğinde başlaması koşuluyla eklemiş. Eğer siz de projenin ihtiyaç duyduğu finansmanı hak ettiğini düşünüyorsanız site üzerinden bağışta bulunabilir, proje tamamlanıp kazanım elde edildiğinde paranızı geri alabilecek şekilde rehin bırakabilir hatta bazı projelere yaptığınız bağışlarla proje kazancına da ortak  olabilirsiniz.

Sony'nin Yeni NGP'si


Sony'nin NGP adını verdiği yeni ikinci nesil PSP'nin bütün özellikleri 


Haber, Uzun zamandır beklenen PSP 2, sizlere de haberini verdiğimiz gibi geçtiğimiz hafta NGP adı ile tanıtıldı. Uzun süredir oyun konsolu çıkarmayarak rakiplerine karşı bir adım geride kalan Sony, yeni oyuncağındaki özelliklerle taraflı tarafsız herkesi heyecanlandırdı.
1- Akıllı telefonlar ile birlikte çalışabilirlik

Sony’nin yeni oyuncağının en büyük özelliklerinden biri de, NGP oyunlarını oynmak için illa bir NGP satın almaya gerek kalmaması. Evet, doğru okudunuz .Android 2.3 ve üzeri telefonunuz varsa Playstation Suite’i indirebilirsiniz. Yani bir NGP sahibiyle beraber aynı oyunu multiplayer olarak oynayabilirsiniz.

Tabii ki cep telefonu vasıtasıyla oyun oynamak NGP deneyiminin çok daha altında kalsa da böyle bir özellik olması NGP’nin en önemli artısı olarak göze çarpıyor.
2. 3G Bağlantısı
Wi-fi desteğinin haricinde 3G’ye de destek veren NGP, oyunculara nerede olurlarsa olsunlar multiplayer yani çok oyunculu oyun keyfini kablosuz olarak sunuyor.

Ayrıca NGP Wi-Fi desteğiylekullanıcılara, yeni oyunlar satın alma ve video indirebilme imkanı da sunuyor.
3- Üstün grafikler
NGP için en önemli özelliklerden birisi de, son derece güçlü bir işlemciye sahip olması. 4 çekirdekli ARM CortexTM-A9 işlemcisini kullanan NGP, güç yönünden herhangi bir sıkıntı yaşamayacak.
4- Çift analog
PSP için yapılan şikayetlerin belki de en büyüğü ürünün çift analoga sahip olmamasıydı. Sony de gelen bu şikayetler üzerine yeni NGP'ye iki adet analog monte etti.

Sony bu hamlesiyle, hem şikayetlerin önüne geçmiş oldu hem de PSP ile PlayStation 3 arasındaki temel farkı ortadan kaldırmış oldu. İkinci analog sayesinde artık futbol oyunlarının yanı sıra silahlı oyunlar da PlayStation 3’teki gibi oynanabilecek.
5- Hareket sensörleri
iPhone ve Android platformlarından da alışık olduğumuz hareket sensörleri, NGP’de de karşımıza çıkıyor.

Cep telefonları üzerinde ilk evresinin tamamlayan hareket sensörleri, Sony’nin yeni taşınabilir oyun konsoluyla birlikte bir sonraki seviyeye çıkıyor.
6- GPS
Next Generation Portable’ın kısaltması olan NGP adıyla karşımıza çıkan PSP 2, bünyesinde GPS özelliğini de bulunduruyor.

NGP’nin bir oyun cihazı olmasına rağmen GPS özelliğinin entegre edilmesi büyük bir merak uyandırıyor.
7- PSP’ye tam uyumluluk
Birçok PSP oyununa sahipken, birden bire hepsi demode oldu diye düşünmeyin. Sony yeni oyuncağında, daha önce PSP için indirilen oyunların sorunsuzca NGPye transfer edilmesini sağlıyor.

Bu sayede geriye doğru tam uyumluluk göstereceğini vaat eden Sony, kolay ve sorunsuzca versiyon yükseltilebileceğini söylüyor.
8- Trophy/PSN desteği
PSP hakkında hayal kırıklığı yaratan şeylerden birisi de PlayStation 3 ile tam bağlantılı olmamasıydı.

Daha önceden PlayStation 3’te karşımıza çıkan Trophy (ödül) desteği, oyuncular için tabir-i caizse kıdem niteliği taşıyor.

NGP’yi böylesine bir özellikten mahrum etmeyen Sony, oyunculara PlayStation 3 deneyimini taşınabilir olarak yaşatacak.
9- Çoklu dokunmatiği desteklemesi
Daha önce Nintendo tarafından tasarlanan dokunmatik ekran fikri büyük eleştirilere yol açmıştı. Ancak zamanla dokunmatik ekranda oyun oynanabileceği konusunda herkes hem fikir hale geldi.

Sony de bu düşünceyle yola çıkarak NGP'de çoklu dokunmatik desteği sundu.
10- Son 5 yılda çıkan ilk PlayStation konsolu
En son 2006 yılında PlayStation 3’ü çıkaran Sony, tam 5 yıldır sessizliğini koruyordu. Bu zaman diliminde Sony, PlayStation 3’e kardeş olarak Slim modelini çıkarmış olsa da uzun zamandır yeni bir ürün piyasaya sunmamıştı.

Güneş enerjisiyle çalışan 100 dolarlık cep

Güneş enerjisiyle çalışan 100 dolarlık cep

 MWC 2011'de tanıtılan Umeox Apollo isimli Android 2.2 yüklü akıllı telefonun şarj işlemi, arka kısımdaki güneş paneli üzerinden gerçekleştiriliyor. 

Haber, MWC 2011'de tanıtılan ilginç ürünler arasında bir tanesi vardı ki, gerçekten görülmeye değer. Umeox Apollo isimli Android 2.2 yüklü akıllı telefonun şarj işlemi, arka kısımdaki güneş paneli üzerinden gerçekleştiriliyor. Evet, doğru anladınız. Telefonu şarj etmek istediğinizden yapmanız gereken tek şey güneşli bir günde telefonu pencerenin kenarına bırakmak. Mayıs ayında Avrupa, Latin Amerika ve Hindistan'da satışa çıkacak olan cihazın teknik detayları ile ilgili bilgiler ise paylaşılmadı. Bildiklerimiz şunlardan ibaret: MediaTekişelmci, microSD yuvası, arka kamera. Cihazın 100 dolarlık fiyatı ise Android alternatifleri arasında en kelepir modellerden biri olmasını sağlıyor.

Lazerle Zihin Kontrolü

Lazer kullanılarak, yuvarlak solucanın istenildiği gibi hareket etmesi sağlandı 


Haber, Sahip olduğu şeffaf yapısıyla Caenorhabditis elegans, biyoloji biliminin üzerinde en fazla çalıştığı canlılardan biri. Yuvarlak solucanlar grubunun bir üyesi olan hayvan, aralarında 302 sinirin de yer aldığı tam olarak 1.031 hücreye sahip. Bu sinir hücreleriyse birbirleriyle 5.000 kadar bağlantı aracılığıyla iletişimde.

Canlının, yüzme hareketi sırasında bu sinirleri kullanarak vücut kaslarını nasıl kasıp gevşettiğini anlamaya çalışan Harvard Üniversitesi’nden Andrew Leifer ve çalışma arkadaşları, optogenetik adlı gen mühendisliği yöntemiyle solucanın bazı hücrelerini ışığa duyarlı hale getirmişler.

Solucanın şeffaf vücudu sayesinde lazer ışınları, çalışma sırasında mikroskop altındaki bir kap içinde yüzmekte olan hayvanın herhangi bir noktasına 30 mikron hassasiyetinde odaklanabilmiş. Bunun yanında, mikroskoptan gelen görüntüyü analiz ederek hedef sinir hücrelerini saptayan ve lazer ışınlarını bu noktaya gönderen bir yazılım geliştirilmiş.
Daha önce sabit tutulan solucanlar üzerinde benzer deneyler yürütülmüş olmasına karşın ekip, canlıyı istedikleri tarafa yönlendirmek ve bunun fizyolojisini daha iyi anlayabilmek için serbest dolaşır halde olmasının önemli olduğunu söylüyor.

İlk deneyde solucan ileri doğru ilerlerken baş bölgesi lazer ışınlarının hedefi olmuş. Bu durumda hayvanın üçgen bir şekil çizecek şekilde hareket ettiği görülmüş. İkinci deneyde ise ışınlar tüm vücuttan geçirilmiş ve baş bölgesinin yakınındaki hücrelerin uyarılması ileri yönlü harekete, kuyruğa yakın hücrelerin uyarılmasıysa geriye doğru harekete yol açmış.

Ekip, motor sinyallerin sinir bağlantıları dışında bizzat kas hücreleri tarafından da iletildiğini saptamışlar. İleri deneyler sırasında canlıya bir yere çarptığı hissi verilerek aksi yöne yüzmesi ve hatta yumurta bırakması da sağlanmış durumda.

Kıyamet Savaşını Türkiye Çıkaracak !!

Tuhaf iddialarıyla bilinen Amerikalı ünlü evanjelist vaiz Pat Robertsan İsrail’e karşı kıyamet savaşını başlatacak ülkelerin arasına Türkiye’yi de kattı. 


Televizyon yayınları ile her gün milyonlarca kişiye ulaşan ABD’nin ünlü evanjelist vaizi Pat Robertson, Türkiye’yi, “İsrail’e karşı kıyamet savaşını başlatacak ülkeler” arasında gösterdi.

Hıristiyan Yayın Şebekesi CBN’in kurucusu ve “700 Club” adlı programın sunucusu olan papaz Pat Robertson, Ortadoğu’daki karmaşa ve İran’ın nükleer heveslerinin “kıyametin öncesi” olarak görülebileceğini söyledi.

Robertson, eski Ahit’teki peygamber Ezekiel’den alıntı yaptı. Buna göre, Pat Robertson, son savaşta, İsrail’e karşı bir ülkeler koalisyonunun harekete geçeceğini söyledi. Pat Robertson, bu ülkelerin, Rusya, Türkiye, İran, Sudan ve de diğerleri olacağını belirtti. Vaiz Robertson, “Bütün bunlar şekilleniyor. Son günler içinde, İsrail’i işgal edecekler. Bana göre, bu, elimizdeki anahtar işaret tabelasıdır. Ve, bu olacak” dedi.

Papaz Robertson, Tanrı’nın, ‘İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahnedinejad gibi bir çılgının’ bir atom bombası ile dünyayı havaya uçurmasına izin vereceğine inanmadığını da söyledi. Robertson, İran, Pakistan ve Kuzey Kore’nin nükleer teknolojiye sahip olmasının ise dehşet verici olduğunu belirtti.

Tasarımıyla fark yaratan PC: Hammerhead!!!!!!!!!!!!

San Francisco merkezli tasarım firması DARWINMachine, benzerini daha önce görmediğimiz dikkat çekici bir tasarıma sahip, 


Haber, El yapımı özel bilgisayar hazırladı. Farklı olmak isteyen oyuncular için tasarlanan, Hammerhead HMR98902 model isimli bilgisayarın mimarı ise daha önce yarış otomobilleri dizayn eden mühendis Matthew Kim.
Özel kasa tasarımının yapısında alüminyum ve eco resin plastik kullanılırken, farklılaşmak adına "açık kasa" anlayışının esas alındığını görüyoruz. Yani işlemci soğutucusu ile ekran kartı kasa dışında tutularak soğutma performansının arttırılması hedeflenmiş ve profesyonel kullanıcılar için doğrudan donanım erişimi mümkün kılınmış.
Nereden bakarsanız bakın, her açıdan farklı görünmeye başaran ve bu sayede kasa tasarımına yeni bir boyut kazandıran DARWINmachine, aynı etkiyi donanım seçeneklerinde ise uyandıramıyor. Zira tasarımıyla heyecan yaratan bilgisayarın sistem özelliklerine baktığımızda ise sıradanlıktan kurtulamadığını söyleyebiliriz.

Intel platformunu temel alan ve Core i7-860 işlemci ile gelen sistem, ekran kartı olarak Asus'un ürettiği özel tasarımlı GeForce GTX 460 çözümünü kullanıyor. 4GB bellek ile donatılan sistem, hızlı sistem açılışı ve uygulama başlangıçları için 40GB kapasiteli Intel SSD kullanırken, depolama içinse 640GB kapasiteli disk ile sunuluyor.
İkinci bir diske daha ev sahipliği yapabilen kasada, DVD/CD yazabilen optik sürücüye ve 750 Watt kapasiteli güç kaynağına yer veriliyor. Windows 7 Home Premium 64-bit işletim sistemiyle gelen bilgisayar, 2899$ seviyesinden satışa sunuluyor.

Kartondan Harddisk, Kullan At!

Kartondan kullan at hard disk olur mu? Yaptılar oldu!

Haber, Rus tasarım stüdyosu art.lebedev’in tasarımları dijital ikonların gerçek ürünlere dönüştürülmesi üzerine yoğunlaşıyor. Son tasarımları ise yine dijital bir ürün,  “flaskus” adı verilen ve  kullan-at mantığıyla tasarlanan harici bellek.
Kartondan yapılmış olan bu tasarım, 4lü paket halinde üretiliyor ve ihtiyaç halinde birbirinden ayrılarak kullanılabiliyor. Ürünün kartondan yapılmış olması da üzerine yazı yazılmasına olanak vererek kullanıcıların içeriği hakkında bilgi sahip olmasını sağlıyor.
Bu yaratıcı ve kullanışlı tasarım 4GB, 8GB ve 16GB seçenekleriyle üretilmekte.

Türk bilim adamları biyolojik saldırılara karşı


TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve atmosferdeki olası biyolojik saldırıları uzaktan tespit ve teşhis eden lazer teknolojileri Avrupa'dan tam not aldı. 


TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) araştırmacıları tarafından geliştirilen ve atmosferdeki olası biyolojik ajan saldırılarından toz bulutlarına kadar her türlü oluşumu uzaktan tespit ve teşhis eden lazer teknolojileri Avrupa'dan tam not aldı. 
Merkez, Avrupa'nın gökyüzünde olup bitenleri 24 saat izleyen en büyük merkezi, ''Avrupa Aerosol Araştırma Lidar Ağı''nın üyeliğine seçildi.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Tarık Baykara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lazer teknolojilerinin öneminin gün geçtikçe arttığına işaret etti.
Lazerlerin, çevre, makine-imalat, savunma, elektrik-elektronik, iletişim, güvenlik gibi pek çok alanda, günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini belirten Baykara, özellikle lidar teknolojisi''nin lazerlerin en önemli uygulamalarının başında geldiğini ve atmosferdeki oluşumları incelemekte kullanıldığını anlattı.
TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü'nün lazer ışınları ile tespit-teşhis ve mesafe ölçme olarak da tanımlanan lidar teknolojilerinde, çok önemli aşamalar kaydettiğini vurgulayan Baykara, enstitüde 2002 yılından bu yana tamamen yerli kaynaklarla özgün tasarımlar olan lidar sistemlerinin geliştirildiğini ve kullanıldığını söyledi.
-''SALDIRIYI ÇOK ÖNCEDEN haber VERİYOR''-
Doç. Dr. Baykara, 2007 yılında geliştirilen Lidar Sistemi ile olası kimyasal ve biyolojik nitelikli hava saldırılarının çok önceden haber alınarak, saldırıların tespit ve teşhis etmenin mümkün hale geldiğini bildirdi.
Çokdalgaboylu MİE-Raman Lidarı isimli sistemle troposferde söz konusu oluşumlarla ilgili çalışmaların yapıldığını belirten Baykara, ''Günümüz dünyasının en büyük tehdit unsuru olarak görülen ve terör odaklı kimyasal ve biyolojik savaş ajanlarının aerosol formunda çok kolaylıkla saldırılarda kullanılması insanlığı tehdit eden en vahim tehlikedir'' açıklamasında bulundu.
Kitlesel ölümler ve kalıcı hasar verebilecek zararlar yaratabilecek bu saldırılara karşı en etkili savunma yönteminin bu türden geliştirilmiş erken uyarı lidar sistemleri olduğunu kaydeden Baykara, bu teknolojinin dünya genelinde çok az ülkenin sahip olduğu stratejik alanların başında geldiğini söyledi.
-''LİDAR AĞINA GİRDİLER''-
TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü'nün, öncelikle bu büyük tehlikeyi dikkate alarak çok güçlü bir tasarım geliştirme, uygulama, test-analiz ve değerlendirme grubu oluşturduğuna dikkati çeken Baykara, bu proje grubunun başında aynı zamanda Avrupa Bilimler Akademisi üyesi de olan dünyaca tanınan bilim adamı Prof. Dr. Kerim Allahverdi'nin bulunduğunu aktardı.
TÜBİTAK'ın Gebze'deki Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü İleri Lazer Teknolojileri laboratuvarlarına kurulan Lidar Sistemi ile İzlanda'da tekrar harekete geçen yanardağdan saçılan ve savrulan, rüzgarlarla Avrupa'nın pek çok ülkesinde hava ulaşımını büyük ölçüde aksatan kül bulutlarının Türkiye'ye kadar ulaştıklarını da tespit ettiklerini ifade etti.
Marmara Körfezine kadar ulaşan kül bulutlarının hangi yükseklikte ve hangi yoğunlukta olduklarının, fiziksel özelliklerinin sürekli olarak izlendiğini ve tüm bu çalışmaların Avrupa bilim merkezleri ile paylaşıldığını anlatan Baykara, Avrupalı bilim insanlarının, merkezce paylaşılan verilere ve değerlendirmelerin yüksek güvenilirlik ve kalitesine hayran kaldıklarını söyledi.
Baykara, bu gelişmenin hemen ardından proje gruplarının EARLINET olarak da bilinen ''Avrupa Aerosol Araştırma Lidar Ağı'na'' davet edildiğini ve kısa sürede de bu oluşuma katılımını onayladıklarını bildirdi.
Söz konusu EARLINET oluşumunda 15 üye ülkenin bulunduğunu anlatan Baykara, ağın tüm Avrupa ve Türkiye'nin de içerisinde olduğu atmosfer ortamının 24 saat, her türden oluşumun da (Sahra çölü tozları, atmosfer kirliliği, atmosferik gazlar ve diğer) sürekli olarak izlendiğini kaydetti.
Baykara, Tübitakın EARLINET üyeliğine ilişkin, ''Türk bilim insanlarının özgün tasarım ve geliştirme çalışmaları ile ortaya çıkan bu ulusal nitelikli teknoloji ile hem sivil hem de savunma-güvenlik alanında büyük aşamalar kaydedilmiş olmaktadır. Avrupa ve dünya bilim alemince de güvenilirlik ve kalitesi tescil edilen bu önemli gelişme ile Türk semalarının daha güvenli ve daha temiz kalmasının sağlanacağı kuşkusuzdur'' dedi.
Doç. Dr. Baykara, enstitünün lazer sistemlerinin tasarım, geliştirme, imalat, test ve performansını hedefleyen çalışmaları ile Türkiye'nin savunma ve güvenlik alanında benzersiz bir konuma geleceğini sözlerine ekledi.

zaman

EkranoYacht Hem yüzüyor hem uçuyor


Hem yüzen hem de uçan EkranoYacht 


Haber, 36 metre uzunluğundaki bu yat aslında türünün ilk örneği değil. Bu tip taşıtlar ilk İskandinavya'da bulunsa da tam olarak geliştirilmesi Rus, Rostislav Alexeev'e aittir.

Bu tip taşıtlar "yer etkisi" adı verilen bir etkiyi kullanıyorlar ve ne kadar hızlı giderlerse su yüzeyinden o kadar çok yükseliyorlar. Tam anlamıyla çok yükseklerde uçamayan bu taşıtlar, su yüzeyinden birkaç metre yükselebiliyor. Genellikle ağır savaş makinelerini ve askerleri taşımak için kullanılan bu taşıtların en başarılısı olarak yerin 20 metre yüksekliğinde ve saatte 740 km gidebilen 550 tonluk "Hazar Denizi Canavarı"nı gösterebiliriz.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla beraber bu taşıt tipi de aslında bir şekilde tarih oldu.

Klasik tasarımla buluşan modern teknolojiler


Günümüzde işlevsellikleri farklı olsada tasarım anlamda bir birini kopyası ürünlerle karşılaşıyoruz. 


Haber, Günümüzde işlevsellikleri farklı olsada tasarım anlamda bir birini kopyası ürünlerle karşılaşıyoruz. Örneğin bir teknomarkete gidin ve LCD televizyonların olduğu reyonların arasında gezmeye başlayın. Kısa bir süre içerisinde farkedeceksiniz ki, logolar ve markalar farklı olsa bile televizyonların birçoğu birbirinin kopyası gibi.

Philco PC
SchultzeWORKS tasarım stüdyosundan çıkan, endüstriyel tasarımlardan biri Philco PC… Dave Schultze tarafından tasarlanan konsept bilgisayarın geçmişten izler taşıdığı daha ilk bakışta fark ediliyor. Masaüstü bilgisayarın kasa ve monitör tasarımında, 1950′lerdeki Philco marka tüplü televiyonlardan, klavyede ise yine o dönemin antika daktilolarından esinlenilmiş. Geçmişteki ayna kenarlı tasarımın zerafeti, günümüz modern teknolojisi ile harmanlanınca görüntü sağlayan ekran LCD halini almış. Kasanın tasarımında, eski tip radyoların çizgileri görülebiliyorken, disk sürücüsünün, otomobillerde kullanılan sürücülerdeki gibi tepsisiz olduğu dikkat çekiyor. Bilgisayarın donanımı belirsiz olsa bile ekrandaki Windows 7 logosu az çok ipucu veriyor.

Smeg Buzdolabı
İtalyan mutfak aletleri üreticisi Smeg, retro başlığı altında ürettiği klasik buzdolaplarını günümüzün canlı renkleriyle iç içe geçiriyor. Tasarımındaki çizgilerle bakanın içini ısıtan bu bozdolabı 120 litre hacme ve 2 kg’lık derin dondurucu kapasitesine sahip. A sınıfı enerji tüketimi yapan Smeg Retro oldukça sessiz çalışıyor. Bunun sebebi ise İtalyan tasarımcıların bu buzdolabını mutfakta değil, salon veya yatak odalarında kullanmak için tasarlamış olması.

LG Classic TV
Televizyon pazarında LED ,LCD, plazma, HD, full hd terimleri havalarda uçuşuyor.  Birbiri ardına güncelenen görüntüleme teknolojilerine LG’den ironik bir cevap geldi; LG Classic TV. Bizi 20 yıl öncesinin tüplü televizyonlarıyla tekrar buluşturan Classic TV,  tavşan kulağı anten, çevirmeli ses ve kanal değiştirme tuşlarıyla tam bir klasik tasarım. Nintendo NES gibi artık retro tarz sayılan oyun konsolları da bu televizyon ile harika bir uyum içerisinde kullanılabiliyor. Televizyon CRT olmasına rağmen oldukça şık bir dizayna sahip, hatta modern dizaynlı bir ortamda bile estetiği bozmadan dekor olarak kullanılabilir.


Sigma STB02
Japon ses çözümleri üretici Sigma, 2.1 standart Bluetooth bağlantı sunan STB02 kulaklığıyla farklı bir tasarıma imza atmış. Ahşap ve metal görüntüsünü çok iyi harmanlayan Sigma modern teknolojisiyle, HSP/HFP/A2DP/AVRCP sayısal ses profillerini destekleyebiliyor. KulaklıklaMüzik dinleyebileceğiniz gibi, Bluetooth bağlantısı sayesinde telefonunuzla eşleştirebiliyorsunuz.


Leica M7 Hermes Limited Edition
Dünyanın en eski optik üreticilerinden Leica, imzasını attığı her fotoğraf makinesiyle bir arzu obkesi haline gelmeyi başarıyor. Bu başarısının arkasında ise retro tasarımı sürekli en yeni teknolojilerle harmanlama ilkesi yatıyor. Ancak Leica bu kez Paris’in en önemli moda tasarımcısı Hermes‘le ortaklığından göz alıcı şıklıkta bir fotoğraf makinesi çıkarmış.  Hermes’in klasik turuncusu, Leica’nın metal öğeleriyle birleştiğinde kendinizi bakmaktan alıkoyamıyorsunuz. Turuncu ve kahverengi deri kaplamasıyla iki farklı renk seçeneği sunan makinenin fiyatı ise 14 bin dolarla bir servet değerinde.

Kırılmayan Yumurta icat edildi


Kırılmayan Yumurta

Tokat'in Turhal ilçesinde yaklasik 4 yillik bir AR-GE çalismasi sonucu kimyasal maddelerin karisimi ile yumurta kirilmaz hale getirildi. 


Haber, Turhal Devlet Hastanesi'nde hemsire olarak görev yapan Nazan Bükülmez, Turhal Ticaret Lisesi'nde Ingilizce ögretmenligi yapan Tansel Asiliskender ve bir fabrikada müdür olarak çalisan Sinan Atak, AR-GE teknoloji tasarim çalismasina imza atti. Yemek yerken yere düsen bir yumurtanin kirilmasi sonucu kirilmayan yumurta yapmaya karar veren 3 kafadar, ilginç tezlerini ortaya çikarmak için 4 yil ugrasti. Çin'den getirdikleri kaz yumurtalarini bir takim kimyasal maddeleri karistirmak suretiyle güçlendirerek
hedeflerine ulasan 3 arkadas, bu çalismalarini daha da gelistirerek sanatsal boyut kazandirdi.
Çekiçle vurularak yere atilan ve tokusturmak suretiyle kirilmazligi test edilen yumurtalarin Türkiye'de ve dünyada ilk oldugunu iddia eden Nazan Bükülmez, "Kirilmayan yumurtalarimiz hidrostatik basinçlara, yanlardan darbesel ve noktasal basinçlara, eksi 29 ve arti 60 dereceye dayaniklidir. Yaklasik 4 yillik bir çalismanin ardindan yumurtayi kirilmaz hale getirdik. Kirilmaz hale getirdigimiz bu yumurtalari Türkiye'de süsleme sanatina bir prestij kazandirmak için islemeye basladik" dedi.
Atölye kurarak yumurtaya sanatsal olarak deger katan 3 arkadasin kurduklari sirket araciligi ile yurt içi ve yurt disi pazarda ses getirmesi bekleniyor.
IHA

Hem pil hem bellek



USB bellekler için o kadar çok farklı tasarım yapıldı ki artık hiçbiri bizleri şaşırtamaz derken Yanko Design'ın son tasarımı bunu başarabildi. 


Haber, Bilgisayar kullanan hemen herkesin artık cebinde bir USB bellek var. Bu ufak ve kullanışlı cihazlar için o kadar farklı tasarım yapıldı ki bunlar artık bizi kolay kolay şaşırtamıyor.
Ancak Yanko Design adlı firmanın USB bellek tasarımı bizleri şaşırtmayı başardı. Şarj edilebilir bir AA pil görünümünde olan tasarımın alt tarafında dışarı çıkabilen USB arayüzü bulunuyor.

Pil olarak da kullanılan bir USB bellek ister misiniz?
Hem Pil, Hem Bellek
Tasarım sadece AA pil görünümünde değil, gerçekten de bir pil. Birden fazla işlevi olan bu faydalı cihaz ne yazık ki şimdilik bir konsept tasarımdan ibaret. AA USB adlı bu tasarımı alıp ticari bir ürün haline getirecek bir firma olur mu, onu bilemeyiz.
shiftdelete.net

Hem Mouse Hem Gamepad: Chameleon X-1


Shogun Bros tarafından üretilen bu ürün hem kablosuz mouse, hem kablosuz gamepad, 


Haber, Shogun Bros tarafından üretilen bu ürün hem kablosuz mouse, hem kablosuz gamepad, hem PC'niz için uzaktan kumanda, hem de sunum aracı olarak kullanılabiliyor. Tüm hepsini tek bir üründe toplamak tasarım açısından sorunlar doğursa da üretici firma üstesinden gelmişe benziyor.

Chameleon X-1 ismindeki bu ürün mouse olarak kullanıldığında tekerlek ve 7 butonunu hizmetinize sunuyor. Sağ tarafındaki butonlar ile DPI değerini 400 ile 1600 arasında değiştirebiliyorsunuz. Normal bir mouse ile yapabileceğiniz tüm işlevleri yerine getirebiliyor. Ters çevirdiğinizde ise 14 butona sahip bir gamepad'e dönüşüyor. Butonların yanı sıra 2 adet analog stick de unutulmamış. Tek sorunu ise bir gamepad'in olması gerektiği kadar konfor sunamaması olsa gerek.

Chameleon X-1'in piyasaya çıkış tarihi olarak 2011'in ilk çeyreği gösteriliyor. Tavsiye edilen fiyat 55$ olarak belirlenmiş. Ürünün Türkiye'ye gelip gelmeyeceği ise bilinmiyor. Ürünün tüm ayrıntıları için üretici firmanın web sitesihttp://shogunbros.com/ 'ne  bakabilirsiniz.


Philips %80 Tasarruflu Ampul

Philips tarafından tasarlanan ve Çin iF Tasarım Ödülleri’nde de birçok dalda ödüle layık görülen LED lambalar; 

Haber, Philips tarafından tasarlanan ve Çin iF tasarım Ödülleri’nde de birçok dalda ödüle layık görülen LED lambalar; büyük miktarda enerji tasarrufu sağlayarak bakım maliyetlerini minimuma indiriyor. LED aydınlatma, otellerde özellikle koridorlar ve merdivenler gibi aydınlatmanın günde 24 saat kullanıldığı mekânlarda da enerji maliyetlerini yüzde 80’e kadar azaltıyor.
Ödül alan lambalardan MASTER Glow LEDbulb MV (E27 LED Lamba) ayarlanabilir, homojen sıcak ışığıyla şeffaf ampullerin yerine geçebilecek bir alternatif oluşturmasının yanı sıra konaklama sektöründe özellikle lobiler, koridorlar ve merdivenler gibi ışığın sürekli açık tutulduğu alanlar için uygun bulunuyor. Ödüle layık görülen diğer bir LED temelli aydınlatma ise sağlam bir tasarıma sahip olan ve sıcak beyaz ışık veren yeni nesil MASTER LEDspot PAR30 MV (LED Par30 Lamba), konaklama sektöründe genel aydınlatma uygulamaları ve spot aydınlatma için alternatif sunuyor.
LED aydınlatma, güçlü ve yüksek enerji tasarruflu bir ışık kaynağı alternatifi sağlarken, özellikle otellerin, şeffaf, halojen ve kompakt floresan lambalar ile birebir değiştirilebilen ve 45 bin saatlik kullanım ömrü olan lambalar kullanabilmesine olanak tanıyor.
enerjigundem

Görme Engelliler için saat

Görmeyen gözler için saat

Görme engelliler için dizayn edilmiş Haptica Braille adı verilen kol saati 

Teknoloji, özürleri hafifletmeye devam ediyor. Görme engelliler için dizayn edilmiş Haptica Braille adı verilen bir kol saati. Görmeyen gözlerin, zamana dokunmasını sağlayan analog göstergeli elektronik tabanlı saat,  görme özürlülere özel evrensel rakam kodlarını kullanıyor. Bir butona basıldığında zamanı söyleyen dijital saatler düşünüldüğünde Haptica Braille’nin gereksiz olduğu düşünülebilir ama gürültülü bir sokakta dijital bir gırtlaktan çıkan sesi işitmenin oldukça zor olacağı da unutulmamalı.  Amerika doğumlu Alman tasarımcı David Chavez tarafından dizayn edilen 4 dijit haneli saat,  şık tasarımı ile gayet iyi görebilen insanların bile takmak isteyebileceği tarzda ve sürekli yeni trend arayışında olan kişilere de hitap edebilir.
Oldukça faydalı olabilecek konsept kol saatinin seri üretimi için henüz kaynak bulamayan David, bu tip ürünlere kaynak yaratmak isteyenlerin toplandığı  yeni nesil ticaret ve patronaj form örneği olan Kickstarter.com sitesindeki  destek bekleyen projeler listesine,  Haptica Braille kol saati projesini 150 bin dolar biriktiğinde başlaması koşuluyla eklemiş. Eğer siz de projenin ihtiyaç duyduğu finansmanı hak ettiğini düşünüyorsanız site üzerinden bağışta bulunabilir, proje tamamlanıp kazanım elde edildiğinde paranızı geri alabilecek şekilde rehin bırakabilir hatta bazı projelere yaptığınız bağışlarla proje kazancına da ortak  olabilirsiniz.

IPTV, Tivibu Ev ile 30 ilde yayında


TTNET, yeni dönem TV platformu Tivibu’yu, bundan sonra “Tivibu Ev, Tivibu Web ve Tivibu Cep” olarak üç ekrana taşıyor 


Haber, Kısa zamanda kazandığı başarı ile 1 yılda yaklaşık 1 milyon aboneye ulaşan Tivibu Web’in ardından, IPTV teknolojisiyle geliştirilmiş Tivibu Ev televizyon ekranlarıyla buluştu. Tivibu’nun cep telefonundan ulaşılabilecek versiyonu “Tivibu Cep” ise yılın ikinci çeyreğinde hizmete alınacak.

Tivibu’nun yeni projelerinin anlatıldığı basın toplantısında konuşan TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz; Türk Telekom altyapısı ile Eylül 2010’da İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç şehirde pilot uygulamasını başlattıkları Tivibu Ev’i, artık toplam 30 ilde hizmete sunduklarını ifade etti.

TTNET’in IPTV hizmeti “Tivibu Ev”e artık Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Karabük, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Sakarya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon ve Van illerinden de ulaşılabilecek.

Tivibu’nun yeni dönem stratejileriyle gelişmeye devam ettiğini belirten Yılmaz, sözlerine şu şekilde devam etti:
“TV izleme alışkanlıklarını değiştiren yeni dönem TV platformumuz Tivibu ile artık dünya standartlarında TV izleme deneyimi yaşatıyoruz. İlk olarak 2010 yılı Şubat ayında lansmanını yaptığımız ve 1 yılda büyük bir başarı elde ederek yaklaşık 1 milyon aboneye ulaşan, Tivibu adını verdiğimiz hizmetimizin bundan sonraki ismi Tivibu Web oldu. Kısa bir süre önce üç ilde pilot uygulamasını başlattığımız ve ev ortamında TV ekranından ulaşılabilen IPTV hizmetimizi ise bundan sonra Tivibu Ev olarak adlandıracağız. Tivibu’nun kısa bir süre sonra hizmete alınacak olancep telefonu ve tablet bilgisayar versiyonuna da Tivibu Cep adını verdik. Abonelerimiz tarafından Tivibu Web gibi büyük ilgiyle karşılanacağına inandığımız Tivibu Cep’i, bu yılın ikinci çeyreğinde hizmete açmayı planlıyoruz. Tivibu yolculuğu önümüzdeki dönemde de hız kesmeyecek.”

TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, tüm dünyada iletişim teknolojilerinin son trendi olan, internet, TV ve telefonu içeren üçü bir yerde paketlerini, Türkiye’de ilk hayata geçiren şirket olmanın gururunu yaşadıklarını belirtti. Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada ‘Çoklu Oyun’ olarak tanımlanan, iletişimin üç ana unsurunu bir arada ve tek faturada birleştirme dönemini başlatmış bulunuyoruz. TTNET’in ilk Üçü Bir Yerde Paketi’ni;

Yalın internet 1 Mbps/1GB, Tivibu Ev Başlangıç üyeliği ve TTNET Alo 100 dakika paketimizi 39 TL’ye;

NET6, Tivibu Ev Başlangıç ve TTNET Alo 100 dakika paketimizi de 49 TL’ye;

Yalın İnternet NETLİMİTSİZ, Tivibu Ev Standart Plus üyeliği ve TTNET Alo Limitsiz hizmetlerinin birarada sunulacağı paketlerimizi ise 99 TL’ye abonelerimize sunarak kullanıcılarımıza avantaj sağlıyoruz.

Abonelerimiz ayrıca, Üçü Bir Yerde paketlerimizin yanı sıra AVEA işbirliği ile sunduğumuz TTNET Mobil’e de sahip olabiliyor. Böylece internet, cep telefonu, ev telefonu ve televizyon hizmetine tek bir faturada ulaşılabiliyor”.

Ayda 10 TL’ye ilk 6 ay her yöne 200 dakika konuşma ve 200 SMS, diğer aylarda ise her yöne 100 dakika konuşma sağlayan TTNET Mobil avantajlarından TTNETliler‘in yanı sıra yakınları da faydalanabiliyor. TTNET Mobil kampanyasında paket dakika ve SMS’leri bitse de, ücretlendirme dakikası 10 kuruş ve SMS başına 10 Kuruş olarak devam ediyor

Dünya dışı yaşamın izleri bulundu!!!


ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) için çalışan bilim adamı Richard Hoover, uzayda yaşamın olduğuna ortaya koyan bulgular elde ettiğini açıkladı. 


Hoover, Dünya’ya düşen gök taşlarının içinde çok küçük “uzaylı böceklerin” izine rastladığını belirtti.
Astrobiyoloji uzmanı Hoover, Dünya’ya düşen en eski meteorların içinde, oksijen varlığında Fotosentez yapabilen bakterilere benzerlik gösteren mikroskobik fosiller tespit etti.
NASA’nın Alabama eyaletinde bulunan Marshall uzay uçuş merkezinde yaptığı araştırmada, Hoover, elde ettiği fosillerin bazı özelliklerinin İspanya’nın Ebro Havzası’dan bulunan Titanospirillum velox adındaki bakteriye benzerlik gösterdiğini ifade etti.
BİLİNEN EN ESKİ FOSİLLER
Hoover, çalışması kapsamında güneş Sistemi’ndeki en eski gök taşları olduğuna inanılan üç örnekten elde ettiği parçaları inceledi. Sonuç olarak, gök taşlarındaki fosillerin, gök taşları Dünya’ya düştükten sonra ortaya çıkmadığını gördü.
Cosmology dergisinde yayımlanacak araştırmada, fosillerde nitrojenin çok az bulunduğunu, ancak Dünya’da yaşamın oluşabilmesi için nitrojenin temel elementlerden biri olduğuna dikkat çekildi.
Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Rudy Schild, “Elde edilen bulgular hayatın her yerde var olduğunu ve Dünya’daki yaşamın başka bir yerden gelmiş olabileceğini gösteriyor” dedi.
Schild, “araştırma üzerinde her türlü görüşün ortaya konması için” 100 bilimadamları yeni bulgular üzerinde değerlendirmede bulunmaya çağırdı.
Cosmology dergisinde yer alacak araştırma, yarın yayımlanacak.
Hoover’ın araştırması, Dünya’daki yaşamın uzaydan gelen mikroorganizmalar tarafından başladığı teorisini yeniden güçlendirdi.
En son 1996 yılında, bir diğer NASA araştırmacısı David McKay, Antarktika’da bulunan bir gök taşında Dünya dışı yaşamın izine rastladığını söylemişti.
Söz konusu gök taşı, 1984 yılında bulunmuş ve Kızıl Gezegen Mars’tan geldiği anlaşılmıştı.
kaynak: hurriyet

Lenovo dan Yeni 30 saat pil ömrü olan dizüstü bilgisayar



30 Saat Pil Ömrü!Lenovo 30 saat pil ömrü olan dizüstü bilgisayar üretti. 


Yeni model bilgisayarda pil ömrü tam 30 saat...
Bütün dizüstü modellerinde en öne alınmış özelliklerden biri pil ömrü. Özellikle T420s'in 30 saate kadar pil ömrünün olduğunun açıklanması kabloyla bir yerlere bağlı kalmamak isteyen kullanıcıların dikkatini çekecektir. Ayrıca 1.8 kg ağırlığındaki dizüstünin ekran çözünürlüğü 1600 x 900 HD. 720p kamerasının bulunduğunu da hatırlatalım.
Lenovo'nun Dolby Home Theatre v4 özelliği bulunduran ilk iş bilgisayarı olduğunu iddia ettiği T420s'in fiyatının 1100 sterlin olması bekleniyor.
Chip Online

insan gibi bir robot!!!

insan gibi robot


Araştırmacının birebir kopyası robot,hık demiş burnundan düşmüş.Amaç,insan nedir sorusuna cevap bulmak.
Son üretilen ikiz robot(geminoid) inanılmaz ölçüde kopyalandığı insana benziyor.
İkiz robotu kopyalanan kişi ise,Danimarka'daki Aalborg Üniversitesi'nin Bilgisayar ortamlı epistemoloji merkezi yöneticisi Doç.Dr.Henrik Scharfe.Geminoid ya da diğer adıyla ikiz robot bir insanın birebir kopyası olarak tasarlanıyor.Robot yüz hareketlerini ve konuşmaları transfer edebilen gelişmiş bir yazılım kullanan bir operatör tarafından idare ediliyor.
Henrik Scharfe'ye göre yıllardır öncelikli olarak fabrikalar ve antrepolarda kullanılan robot teknolojisinin ürünü robotları sadece birer araç olarak algılamanın günleri geçiyor,robot araç olmaktan aracı olmaya doğru gidiyor.
Bir insanın robot kopyasının yapılma nedeni ise insan varlığına dair en temel sorulara cevap aramak:İnsan nedir? Kişilik nedir? İlişki nedir? Kimlik nedir?.Öte yandan robotları algılamayı etkileyen kültürel farklılıklar da araştırılacak.
İlk geminoid HI-1.2005 yılında Profesör Hiroshi Ishiguro tarafından üretildi.Geminoid birebir insana benzer bir formda üretilen bir android(robot).HI-1'in ardından 2010 baharında,yine Japonlar yeni bir geminoid üretti.
Bu yeni robot,orijinal HI-1'in basit bir versiyonu olan Geminoid-F.Japonya'dan Danimarka'daki Aalborg Üniversitesi'ndeki merkeze götürülecek olan ve Henrik Scharfe'nin birebir kopyası olan en son geminoid'in adı ise GeminoidDK.Aalborg Üniversitesi bu sayede Japonya dışındaki ilk Geminoid Labraturarı'na da ev sahipliği yapmış olacak

Google yine Microsoft'a Sızdı!


Google yine Microsoft'a Sızdı!

Google,Outlook uygulamalarından ve Internet Explorer'ı Google Chrome'a dönüştüren uygulamalarından sonra bir yeni Microsoft uygulamasını daha tanıttı.Yeni özellik sayesinde Microsoft Office dosyalarınızı Google Uygulamaları'nın içerisinde çoğaltabiliyorsunuz.Çoğaltma işlemi tamamlandıktan sonra kullanıcılar dosyaları hem Google Uygulamalar'ı bölümünden hem de Microsoft Office üzerinden değiştirebiliyor.
"Senkronizasyon tamamlandıktan sonra dosyalar yedekleniyor ve size özel bir URL veriliyor.
Google Docs üzerinden bu dosyaları istediğiniz zaman istediğiniz yerden ulaşabiliyorsunuz.
Dosyalar "cloud"da olduğu için herkes dosyanın o anki haline ulaşabiliyor." Google ayrıca blog yazısında şirketlerin bu özellikten nasıl kolay yararlanabileceklerini de şu şekilde belirtiyor;"Word dosyalarını Dublin'den değiştirebilirsiniz aynı zamanda çalışma arkadaşlarınız Denver'da dosyanın son halini gözden geçirebilirler.E-postalardaki eklentilerle ve kimin dosyada nereyi değiştirdiğini bulmaya çalışmayla uğraşmaktan kurtulan ekibiniz,yaratıcılığa odaklanabilir

Yeni Grip Bir Garip

Yeni Grip Bir Garip


Domuz ve kuş gribi karışımı yeni virüs!



Çinli bilim insanları uyarıyor:Domuz gribi ve kuş gribi virüslerinin karışımından meydana gelen yeni bir melez virüs türü kapıda.
İki virüsten de etkili olacağı belirtilen yeni grip virüsü hem insanları hem de hayvanları tehdit ediyor.
Pekin’deki Çin Ziraat Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden Jinhua Liu’nun başında bulunduğu bilim ekibi iki virüs tipini karıştırarak 127 melez oluşturdu.
Fareler üzerinde yapılan deneyler bu melez virüslerin 8 tanesinin daha bulaşıcı olduğunu gösterdi.
Uzmanlar bu virüs türlerinin insanlar üzerinde farklı etkileri olabileceğini belirtti.

iPad 2'nin en güçlü rakipleri!

tablet pc,computer,hardware,ipad,Motorola Xoom,Samsung Galaxy Tab,RIM Blackberry PlayBook,HP TouchPad,Acer Iconia,HTC Flyer,Toshiba







iPad 2'nin en güçlü rakipleri!





iPad katilleri demode oldu, şimdi moda iPad 2 katilleri... İşte yeni iPad'i korkutan canavarlar...

iPad 2, 11 Mart'ta piyasaya çıktığında en ucuz ve ince tabletlerden biri olacak ancak iPad'i pek sevmeyen bir kitle de mevcut. Apple ürünlerinden hoşlanmıyorsanız, iOS'dan farklı bir işletim sistemi kullanmak istiyorsanız veya iTunes'a bağlı kalmak istemiyorsanız kendinize bir iPad 2 alternatifi bulmanız mümkün. İşte iPad 2 için alternatif olabilecek en güçlü tabletler!
Motorola Xoom
Özellikler: 10.1 inç 1280x800 piksel çözünürlüğünde ekran, Nvidia Tegra 2 işlemci, 32GB dahili depolama, 1GB RAM, ön ve arka yüz kameraları, Micro USB, microSD ve yakında gelecek olan HDMI. 0.5 inç inceliğinde, 725 gram ve Android 3.0 ile çalışıyor.
Durum: Verizon Wireless'da 800 dolara satışta, sadece Wi-Fi destekleyen sürümünün 600 dolar fiyatça çıkması bekleniyor.
Başarı şansı: Xoom, iPad 2'nin ilk gerçek rakiplerinden, ancak ilk fiyatı biraz pahalı.

Samsung Galaxy Tab 10.1
Özellikler: 10.1 inç 1280x800 piksel çözünürlüğünde ekran, çift çekirdekli 1GHz işlemci, 16GB veya 32GB dahili depolama, ön ve arka yüz kameraları, 0.43 inç kalınlığında, 598 gram, 3G destekli ve Android 3.0 ile çalışıyor.
Durum: Ücret ve çıkış tarihi bilinmiyor.
Başarı şansı: Galaxy Tab 10.1, iPad 2'den daha hafif olan 10 inçlik tek tablet. Bunun dışında Xoom'a oldukça benziyor.
RIM Blackberry PlayBook
Özellikler: 7 inç, 1024x600 çözünürlüğünde ekran, 1GHz çift çekirdekli işlemci, 32GB depolama alanı, 1GB RAM, ön ve arka yüz kameraları, HDMI ve tam boyutta USB, 399 gram, 0.4 inç kalınlığında ve PlayBook işletim sistemiyle çalışıyor.
Durum: Çıkış tarihi resmi olarak açıklanmasa da Nisan 2010'da 500 dolar yurtdışı fiyatıyla satışa çıkacağı söylentileri dolaşıyor.
Başarı şansı: Ücreti ve yayınlanma tarihi yanında Android uygulamalarını çalıştırıp çalıştıramayacağı da önem taşıyor.
Özellikler: 9.7 inç, 1024x768 ekran, 1.2GHz çift çekirdekli Snapdragon işlemci, 16GB veya 32GB depolama alanı, 1GB RAM, ön yüz kamerası, Micro-USB, 725 gram ağırlığında, 0.54 inç inceliğinde.
HP TouchPad
Özellikler: 9.7 inç, 1024x768 ekran, 1.2GHz çift çekirdekli Snapdragon işlemci, 16GB veya 32GB depolama alanı, 1GB RAM, ön yüz kamerası, Micro-USB, 725 gram ağırlığında, 0.54 inç inceliğinde.
Durum: Bu yaz çıkması bekleniyor. Dedikodulara göre 700 dolar yurtdışı fiyatıyla Haziran ayında çıkabilir.
Başarı şansı: HP'nin TouchPad'i ilk iPad ile aynı ölçülere sahip. Eğer dedikodulardaki ücreti doğru ise fiyatının ideal olmadığını düşünüyoruz. Ancak tabletin iPad'de olmayan birçok özelliği mevcut.

Acer Iconia A100 ve A500
Özellikler: 10.1 inç 1280x800 çözünürlüğünde veya 7 inç 1024x600 çözünürlüğünde ekran. Nvidia Tegra 2 işlemci, 32GB depolama alanı, 1GB veya 512MB RAM, ön ve arka yüz kameraları, Micro USB, microSD ve HDMI. Android 3.0 Honeycomb ile çalışıyor.
Durum: Fiyat ve çıkış tarihi henüz bilinmiyor.
Başarı şansı: İki tablet de 'fiyatı ve çıkış tarihi bilinmeyen honeycomb tabletleri' sınıfına giriyor.
HTC Flyer
Özellikler: 7 inç, 1024x600 çözünürlüklü ekran, 1.5GHz Snapdragon işlemci, 32GB depolama alanı, 1GB RAM, ön ve arka yüz kameraları, micro USB, microSD ve HDMI, 408 gram, 0.52 inç kalınlığında, Android 2.4 ile çalışıyor.
Durum: 2011'in ikinci çeyreğinde çıkacak. Fiyatı henüz belli değil.
Başarı şansı: Flyer, entegre işlevlerle ve OnLive oyun hizmetiyle dikkat çekiyor. Ancak tabletler için tasarlanmamış Android 2.4 ve HTC'nin Sense ara yüzü ile çalışıyor. HTC şu an Honeycomb güncellemesi üzerinde çalışıyor.
Toshiba tablet
Özellikler: 10.1 inç, 1280x800 çözünürlüğünde ekran, Nvidia Tegra 2 işlemci, ön ve arka yüz kameraları, tam boyutlu USB ve HDMI portu. Android 3.0 ile çalışıyor.
Durum: Haziran sonunda çıkması bekleniyor, fiyatı ise bilinmiyor.
Başarı şansı: Bu isimsiz Toshiba tabletinin ilk iPad'den daha kalın ve daha ağır olacağı, Honeycomb için gerekli olmayan menü düğmelerine sahip olacağı biliniyor. Depolama alanı ve RAM'i hakkında ise herhangi bir bilgi mevcut değil.

powered by Blogger | WordPress by Blog Style | Converted by NetteCreA